edebiyat

 Sabah kapı sesiyle uyandım. Bana bir kargo gelmişti. Kargoyu alıp odama geçtim. İçerisinden daha once okuduğum kitapların resimleri vardı. Merakla "Eskici" adlı hikayenin resmini elime aldım ama bir anda etrafım değişmeye başladı. Şu an evimde değil Filistin sokaklarındaydım. 
     Filistin sokakları merak uyandırıcı bir yerdi. Birkaç katlı binaların arasında kaldırım taşlarından yapılmış sokaklar etrafı çevreliyordu. Çocuklar sokakta oyun oynuyordu. Evlerin yukarısından aşağıya sarkan sarmaşıklar güzel bir hava katıyordu. 



Diyarbakır Dağkapı sokakları:
   Burada sokak aralarında akımızdan geçmeyen şeyler bulabilirsiniz. Bir müze, tapınak, küçük bir camı veyahut da tatlı bir kafe. Sokak aralarında bu tür tarihi yerler bulmak kolay oluyor ama aynı zamanda sokakta oynayan çocuklar, kapı onunda konuşan kadınlar da görmek pek mümkün. Buralardaki yapıların hepsi eski taşlardan yapılma ve bu çok güzel bir ambiyans ortaya çıkarıyor. Bu sokaklar aynı zamanda bir labirente benziyor çünkü  eğer yolu bilmiyorsanız kaybolmak çok kolay. Bu sokaklar sanki Osmanlı döneminden bu yana hem aynı şekilde kalmış gibi bir tarihi havaya sahip. 









Diyarbakır sokakları ve filistin sokakları karşılaştırması

Filistin'deki sokaklarda kafe müze ya da tapınak gibi yerler bulunmazken Diyarbakı'rda bulunur. 

Diyarbakır sokaklarında süslemeler varken Filistin sokaklarında süslemeler yoktur. 

Filistin sokaklarında yeşillikler bulunurken Diyarbakır sokaklarında yoktur.

Diyarbakır sokakları labirent gibiyken Filistin sokakları öyle değildir.



Bu blogdaki popüler yayınlar

Dijitalleşmenin tarihe olumlu ve olumsuz etkileri

edebiyat mekan